Gazze’de her geçen gün daha fazla çocuk açlıkla, yoklukla ve bombalarla sınanıyor. Gıdaya ulaşamayan aileler, sağlık hizmetlerinden mahrum kalan bebekler, bombaların gölgesinde yaşam mücadelesi veren insanlar… Bu manzara, sadece bir bölgenin değil, insanlığın tamamının yüzleşmesi gereken bir utanç tablosudur.

Bizler, temin edebildiğimiz sınırlı imkânlarla özellikle Gazze’nin kuzeyinde yerinden edilmiş ailelere ulaşmaya çalışıyoruz. Savaşın ortasında kalan bebeklere süt ve bebek bezi ulaştırmak, bir annenin çaresiz bakışına bir nebze umut olabilmek için çalışıyoruz. Dağıttığımız her paket, bir çocuğun hayatta kalma mücadelesine destek, bir ailenin direnişine güç anlamına geliyor.

Bu bir yardım değil. Bu bir insanlık borcudur.

Gazzeli çocuklar, dünyanın suskunluğunun, ilgisizliğinin ve umursamazlığının bedelini kanlarıyla ödüyor. Onlar açlıktan can verirken, onlar Amerikan bombalarıyla toprağa düşerken, bazı satılmış yöneticiler, kendi halklarını sırtlarından vururcasına trilyon dolarları Amerika’ya peşkeş çekiyor. Bu ihanettir. Bu adaletsizliktir. Bu, tüm insanlığın vicdanına kazınmış kara bir lekedir.

Biz susmayacağız. Biz elimizden gelenin fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Çünkü Gazze, sadece bir yer adı değildir. Gazze, mazlumun sesi, yetimin duası, insanlığın sınavıdır. Çünkü Gazze düşerse, insanlık düşer.

Siz de bu çabanın bir parçası olun. Bir bebeğin ağlamasını susturmak, bir annenin gözyaşlarını silmek, bir çocuğun karanlıkta kaybolmasını önlemek için bir adım atın.

Unutmayın, küçük bir destek, bir hayatı kurtarabilir.
Unutmayın, Gazze bizden sadece dua değil, dayanışma bekliyor.

Şimdi harekete geçin. Çünkü susmak, ortak olmaktır.