Gazze’de Ekmek, Lüks Oldu...

Gazze’de kardeşlerimizin derdine bir nebze de olsa derman olabilmek için, bulabildiğimiz unlarla ekmek pişirip yola düştük. Sıcacık bir lokma, açlığa tutunmaya çalışan küçücük ellerle buluştu. Kuru ekmek, Gazzeli çocuklar için artık lüks bir yiyecek… Haberin var mı ey insanlık?

Gazze’de ekmek artık umut demek. Bir yudum su, bir lokma ekmek… Çağdaş Yezitler, İsrail’in eliyle bu halkı açlıkla, susuzlukla terbiye etmeye, diz çöktürmeye çalışıyor. Soykırım, şimdi açlıkla yapılıyor.

İçme suyuna ulaşmak, gıdaya ulaşmak kadar zor. Abluka altında bir halk, hem bombalarla hem de açlıkla sınanıyor. Tüm dünyanın gözleri önünde, adım adım bir soykırım yaşanıyor.

Ama en acısı ne biliyor musun?
Gazze’yi en çok yalnız bırakanlar, Filistin’le aynı kıbleye dönenler…
İsrail’le petrol ticareti yapanlar, sahte kınamalarla ekranlarda boy gösterip arkada masa kuranlar, sessizlikleriyle katliama ortak olanlar…
Mescid-i Aksa’nın gölgesinde diplomasi değil, utanç büyüyor.
Sözde “ümmetin liderleri”, zalime karşı değil, mazluma karşı saf tutuyor.

Biz, elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Gazze sokaklarında ekmek dağıtmaya, çocuklara su ulaştırmaya, aç karınlara sıcak yemek sunmaya devam ediyoruz. Her lokma bir direniş, her yudum su bir umut oluyor bu coğrafyada.

Yezit ölmedi. Çağdaş Yezitler bugün Gazze’de kol geziyor.
Ama biz de buradayız. Umudu, merhameti ve insanlığı unutmayanlar olarak…

Gazze’yi yalnız bırakma. Bir ekmek, bir umut olabilir.